deli kahkahalar fışkırdı azgın
boğazımdan
ama hiç kimse çaba sarf etmedi
anlamak için beni
pes etmedim
sabrettim
günlerce sakalımı sıvazladım ıslak
parmaklarımla
gene de hiç kimseyi o ilk ayet gibi
etkilemedi yazdıklarım
ve kıskanç dilleriyle ergen dediler
kelimelerime
oysa
saçları çoktan yaşlanmıştı günahlarımın
farkındaydım
çünkü sûratımda babamın avuç izleri
gizleniyordu
işte tanrının tam da bu yüzden anlamaya
ihtiyacı vardı
beni
taraklı ağrılarım ağır geliyor sözlerime
pişmanlık kan boyu
haykıramıyorum
tanrıyı bu kadar utandıracak ne yaptım
neden elleri bu kadar uzakta tanrının
hiçbir izahı yok
evet hangi kadının göğüslerine çarptıysa
ellerim
gözlerimi biraz daha kanlı gördüm
ama bu kader değil
yazgımın namussuzluğuydu bedenime
anladım ki haykırmak tanrıya karşı
aşağılanmakmış
bu yüzden sımsıkı sıktım yumruğumu
tanrının adını çekip attım dişlerimin
arasından
bir daha aldanmasın diye dilimin astarı
şimdi aynı anda dudaklarımın günahı için
gümüş bir hançeri
ve çirkinliğim için
uzun saçlı bir aynayı bileyliyorum
hadi bakalım
varsın herkes iftira atsın
kimse umurumda değil
nasılsa bu günah ikimizin:
ve tanrı
ve
ben
Harun AKTAŞ