2 Aralık 2015 Çarşamba

Bozacının filleri





İştihamı kabartmıyor çekiç sesleri
tenekelerin tıngırtısı
süpürgesi çöpçülerin ve pas pas
kaldırımda bozacı hapşırıyor topal
birkaç leblebi ağzımda çiğnenmiş
 made in çorum
fillerin dişleri gümüşten
altı mikroptan  çukur
çocuğun elinde yerli bıyıklı bir adam
adamın eli bir şeyler tutmaya müsait
bir kadın ve ya bir velet
paslaşmalar göz kamaştırıyor
çivi çiviyi söker  duvardan
ama duvar nemli
bozacı yaklaşıyor ve açıyor avuçlarını
Allah versin
Allah versin

Allah verdi belasını
sırtımı kaşıyorum şemsiye benim
amelenin boynunda tuhaf bir bez
terle karışık bir ıslaklık
balkanlar artık caka satmıyor bulutlara
nasıl da sıkıyor yumruğunu kömürcüler
geçti bunlar diyorum eskidendi nalbantçılık
bozacı sırıtıyor
dişleri neden bu kadar beyaz fillerin bozacı
dilime varmıyor sormak
sırıtınca gözleri önüne düşüyor
tren gitti gidecek  
kelimeler boğazımda sıkışsa n’olur
bir şairin ipi çekiliyor vagonda
şair piç
bozacı donsuz
tutarsam ele verilecek kolundan
bozacı cellat
tırnaklarım uzun alaşağı edebilirim

bir yolu var elbet cesethaneye ulaşmanın
aramızda metinsel yolculuklar
mesafelerin kenar uzunlukları törpüleniyor
görücüye çıkarsam babamın burnu uzar
memeleri görünür annemin
itiraf edersem camlar buğulanır
kapılar kırılır nemli yerlerinden
pencereye uğramaz cadılar bir daha
elmada yarım ısırık izi
dişlerin arası milenyum
geç artık
şirk koşmak derler buna bozacı
gevrek yöresel bir ağız kandıramazsın filleri

gücümü sınamak kimin haddine
yaklaşarak bileklerimi mühürledim yamacına
e düştü yerinden
a diye sormak neymiş
yalanlar ve mesafeler
limondan arınmış ıhlamur kurusu
kıskıvrak yakalanmışçasına büzülüyor ağzımda
yan yana gelişimizi tehdit etmek  neyin nesi
bir şeyler biliyorsun bozacı fakat ne
 o bir şeyler sahiciliğini
sahiden kimdi bunlar
ve





Ekim-kasım  2015


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Mağara