İştihamı kabartmıyor
çekiç sesleri
tenekelerin tıngırtısı
süpürgesi çöpçülerin ve
pas pas
kaldırımda bozacı
hapşırıyor topal
birkaç leblebi ağzımda
çiğnenmiş
made in çorum
fillerin dişleri
gümüşten
altı mikroptan çukur
çocuğun elinde yerli bıyıklı
bir adam
adamın eli bir şeyler
tutmaya müsait
bir kadın ve ya bir
velet
paslaşmalar göz
kamaştırıyor
çivi çiviyi söker duvardan
ama duvar nemli
bozacı yaklaşıyor ve açıyor
avuçlarını
Allah versin
Allah versin
Allah verdi belasını
sırtımı kaşıyorum şemsiye
benim
amelenin boynunda tuhaf
bir bez
terle karışık bir
ıslaklık
balkanlar artık caka
satmıyor bulutlara
nasıl da sıkıyor
yumruğunu kömürcüler
geçti bunlar diyorum
eskidendi nalbantçılık
bozacı sırıtıyor
dişleri neden bu kadar
beyaz fillerin bozacı
dilime varmıyor sormak
sırıtınca gözleri önüne
düşüyor
tren gitti gidecek
kelimeler boğazımda
sıkışsa n’olur
bir şairin ipi
çekiliyor vagonda
şair piç
bozacı donsuz
tutarsam ele verilecek
kolundan
bozacı cellat
tırnaklarım uzun alaşağı
edebilirim
bir yolu var elbet cesethaneye
ulaşmanın
aramızda metinsel yolculuklar
mesafelerin kenar
uzunlukları törpüleniyor
görücüye çıkarsam babamın
burnu uzar
memeleri görünür annemin
itiraf edersem camlar
buğulanır
kapılar kırılır nemli
yerlerinden
pencereye uğramaz
cadılar bir daha
elmada yarım ısırık izi
dişlerin arası milenyum
geç artık
şirk koşmak derler buna
bozacı
gevrek yöresel bir ağız
kandıramazsın filleri
gücümü sınamak kimin
haddine
yaklaşarak bileklerimi
mühürledim yamacına
e düştü yerinden
a diye sormak neymiş
yalanlar ve mesafeler
limondan arınmış ıhlamur
kurusu
kıskıvrak
yakalanmışçasına büzülüyor ağzımda
yan yana gelişimizi
tehdit etmek neyin nesi
bir şeyler biliyorsun
bozacı fakat ne
o bir şeyler sahiciliğini
sahiden kimdi bunlar
ve
Ekim-kasım 2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Mağara