3 Ekim 2015 Cumartesi

kâlu belâ


'’ben kalû belâdan kalma uysal fıtratımla
ayaklarımı fasit daire içine sokmaya çalışan bir dilenciyim''

''ق




sırtını deştiğim kelimeler
şıp çıkıverdi  ağzımdan
fıtratım  buna müsait
uysallığım seni hayrete düşürmesin
sükûtla halleşemeyecek kadar bezginim
başka meseleler hurra
vicdan desen hangi vicdan
dilimde tüyler bitiyor
bir şeyler uğulduyor damarlarımda
ama hangi damar kulak kesil
bir sırrı varsa bu dairenin deyiver hele
neden bitmiyor bu uğultu
çirkinliğimi hor görme
yalnızca öp
ismini anmayı nasıl cüret edebiliyor ağzım
onu  izah et 
sana bağlılığın  kaç bucak olduğunu göster bana


teğet geçelim bu sözleri
boşuna bağırma
ötekinin diliyle çağırma
m ama ma
adımdan başka tüm huylarım köreldi
sakın  kahrolduğumu sanma
takva gücümü akupunkturlarına yeğ tutmam kaz kafalıların
ne münâsebet
sûretine aldanıp nazar etmek şirk
se
kapat gözlerimi
ve de sor
hangi aşkın mücahidisin
bilmek istiyorum kahhar cüssemle
kaf kaf kaf

gülme
gözümü örtme
çabuk kaçır tırnaklarımı
kıblem değişmez
zira bahane ediyor köpek havlamalarını
kudurmuş melezler 
devşirme kadınlar
mezhebimce  sokulmak haram
fakat karganın gaklamasını hayra yoramam
şükür ki sıhhatim yerinde
fi mazimi anarak kırıklarımı toplama
her daim 
bağdaş kurarak tanrıya el açan benim
beni bağışla
beni bağışla 
bağla
ey aşk
hadi müsaade eyle
fırsat ver anayım çocuk deyişini sevgilimin

ölümden men etsin rûhumu






  eylül 2015




1 yorum:

Mağara