kafamda
üç kelime
atlar
bakireler ve annem
üç
soru
suçu
neydi düşen elmanın
o
ağacın dalları niçin kırıktı
ilk
günahı işleyen kimdi
bu
bir emrivaki
anlatın
olan
oldu nasılsa
burası
açık
hakkımız
üçtü
üçe
bölündük
üç
soru soruldu
cevap
bekliyoruz
aç
olmalıyız fakat neye
aynada
gölgem sûretimle aynı
ne
tuhaf
tıpkı
ben
yağmur
ha yağacak
ha
yağıyor
ha
ha ha
üç
kahkaha
nasıl
da yakışıklı gülüyor pezevenk
umduğumdan
daha beyaz şakaklarım
ergenlikten
henüz kurtuldum
yüzüm
gergin
kalın
damarlarım fazla kabarık
yaşlı
değilim
fakat
gözleri üzerimde bakirelerin
sonrası
kan
ve su
başka
ne olabilir ki
hayır
başka şey
şey
diyerek sizi ikna edemem
zira
eğri duvara yaslanarak
sırtımı
kaşıyan sizdiniz
duvar
yıkıldı
göçtüler
ve
geberdiler
velev
ki ben geberttim
duymalıydınız
öksürük seslerini
kabahatiniz
büyük
olsaydınız
yanımda göğsünüzü öperdim
atlarınızı
tımarlardım boyuna
çok
konuşmamalıyım
susmak...
susmamalıyım
susarsam
bakireler ısıracak dudağımı
ısırmak
ne
ayıp kelime
hışt
hışt
annem
duymamalı
haziran 2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Mağara