19 Temmuz 2014 Cumartesi

Beyaz siyah




Gözlerime soğuk rüzgârlar çarpıyor
sarsılma bırak dökülsün günahlarım üzerimden
sonra tersten oku adımın harflerini
soluğu yara bandıyla sarılmış bir yabancı gibi
ama sakın sus deme ellerime
bir tel kopar saçlarından
ve as kirpiklerinin sulak kenarına
ben ordayım
ayaklarının dibinde


oysa uzadıkça saatler
her tekmenin ardından biraz daha azaldım
itirafım derindir çünkü
sanma ki özledikçe çopurlaşır merhametim
âşıksam bunu hakkıyla yaptığım içindir
bu yüzden sözlerimdeki utangaçlığa aldanma
bir sebebim var
bir kalbim var damarlarımı mıncıklayan geceleri
söz geçiremem duruşuma


bilirsin taşınmak güçtür bir başka kentin bir başka resmi meydanına
üzerinde düşün ama söyleme
her söz daha çılgınlaştırır kaderimi
biraz duralım ikimiz de
şöyle bir dokunalım aynanın kesilmiş tellerine
keskinse dilime sür kanımın rengini
hakkıyla almak istiyorum içime
fakat damar kesildi diyerek boşuna yorma gülüşünü
ben arasındayım iki dudağının
hadi anlat
artık büyümek istiyorum





temmuz 2014


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Mağara